28 Kasım 2013 Perşembe

KİŞİYE ÖZEL POŞET ÇAY ...

 
Nerden çıktı demeyin gördüm hoşuma gitti ; ben de yapayım dedim. Ama anladığım kadarıyla yurtdışında bu iş için özel malzemeler satılıyor. Yani en azından kağıdı özel galiba. Ben de düşündüm düşündüm ve aklıma yağlı kağıt geldi. Hem zararsız hem de  suda yırtılmıyor ...
 
 
Bu aralar yeşil çay ve rezeneyi çok tükettiğim için onların poşet çayını  hazırladım. Siz arzunuza göre istediğiniz karışımı hazırlayabilirsiniz .
 
 
Biraz kalınca bir kağıda ya da varsa fon kartonuna dilediğiniz şekli çizin.
 
 
Eee verin çocuğunuza dilediği gibi boyasın ; eminim büyük bir keyifle yapacaktır.
 
 
Yağlı kağıdı sallama çay boyutunda kestikten sonra
 
 
Mümkünse pamuklu bir iplikle dikin. ( Sıcak suya gireceği için sentetik olmamasına dikkat edin )
 
 
İçine bitki çayınızı doldurun ; bir tatlı kaşığı ölçü ideal .
 
 
Çayı doldurduğumuz ucu diktikten sonra ipin diğer ucuna boyadığınız şekilleri çift taraflı olarak yapıştırın. ( Bu arada sırası gelmişken bahsedeyim. Kırtasiye malzemeleri konusunda benim gibi hassassanız bu markanın ürünlerini  kesinlikle tavsiye ederim. Çocukların kullanımına uygun , sağlığa zararlı kimyasal maddeler içermiyor; doğal bitki özü ve reçineden üretilmiş. Hatta satın aldığımız kişi zararsız olduğunu göstermek amacıyla yapıştırıcıyı yalamıştı :) Markası Vincent , çocuklar için bir çok ürünü daha var ; hamurdan boya kalemine , yapıştırıcıdan suluboyaya... )
 

 
İşte hazır ...
Bana özel , çok özel ; kızım benim için elleriyle hazırladı :)
Canım melek kızım ...
 

25 Kasım 2013 Pazartesi

ALAÇATI ' DA SONBAHAR ...


Bu hafta sonu Alaçatı ' daydık ; havanın güzelliğinden istifade bir gidelim dedik. Hem eş - dost - akraba ile güzel vakit geçirdik ; hem de işlerimizi hallettik. Doğrusu uzun zamandır böyle gülüp güzel vakit geçirmemiştik ...

Yukarıdaki  fotoğraf Alaçatı 'ya giderken manzaranın güzelliğine dayanamayıp ölümsüzleştirdiğimiz bir kare , aşağıdakiler ise pıtırın sonbahar temalı ödevi için çektiğimiz fotoğraflardan bazıları ...







Aslında esas gidiş sebebimiz inşaatı kontrol etmekti . Görmeyeli epey ilerlemiş ; pek sevindirik oldum doğrusu :)


En son gittiğimizde böyleydi ( 30 Eylül 2013 )














20 Kasım 2013 Çarşamba

AŞURE ...


Nedense aşureyi kurban kesenlerin yaptığı bir şey sanırdım. Ama öğrendim ki bolluk bereket için herkesin yaptığı bir şeymiş ...
Bu sebeple bu yıl ilk defa ben de kalkıştım aşure yapmaya . Sandığım kadar zor ve telaşlı değilmiş. Sistemli çalışırsanız çok rahat üstesinden gelebilirsiniz ; yalnız yine de iki gününüzü alıyor.



Bir gün önceden ıslatma işini hallettim. ( nohut ve buğdayı) Yalnız buğday biraz uğraştırıcı. Bir kere çok ama çok yıkamanız gerekiyor ova ova ; ancak temizleniyor. Tamamen yıkandıktan sonra akşama kadar ılık suda bekletin , gece bir taşım kaynatıp ağzını kapatın sabaha kadar beklesin . Ertesi gün ise nohutu , fasülyeyi , pirinci , portakal kabuklarını ve karanfili haşlayıp tarifte vereceğim sıraya göre kaynayan buğdayın içine atın. ( Bir taşım kaynatıp sabaha kadar bekletmiştik şimdi tekrar kaynatıyoruz diğer malzemelerle ... )



Hiç bir şeyi unutmamak için ilgili malzemeleri yan yana koydum. Pişirilecekleri ocağın yanına , üzerine konulacakları bangonun üzerine ... ( Tavsiye ederim gerçekten aklımdan çıkanlar olmuştu ; ama bu şekilde malzemeler önümde olunca hepsini eksiksiz ilave ettim. )

 
Sonuç mu ??? Herkesten tam not aldım ; ilk defa yapmama rağmen çok güzel olduğunu söyledi herkes.
Eee o zaman afiyet olsun ; bereketli olsun ...
 
 
TARİF ( Sahrap Soysal 'ın tarifi )
 
2 su bardağı buğday ( önceden ıslatılmış ve bir taşım kaynatılmış )
1/2 su bardağı pirinç ( haşlanmış ) ( tarifte bulgur var ama buğday da bir nevi bulgur olduğu için pirinç koymayı tercih ettim . )
2 su bardağı süt
1 su bardağı nohut ( haşlanmış )
1 su bardağı fasülye ( haşlanmış )
2 adet elma ( küp küp doğranmış )
1 adet portakalın kabuğu ( küçük küçük doğranıp haşlanıp suyu çöpe kabukları aşurenin içine atılmış ; acılaştırmaması için )
Kuru üzüm  ( yarım saat kadar ılık suda bekletilip ufak ufak doğranmış )
Kuru kayısı  ( yarım saat kadar ılık suda bekletilip ufak ufak doğranmış )
Kuru incir ( yarım saat kadar ılık suda bekletilip ufak ufak doğranmış )
Karanfil suyu ( 15 - 20 adet kadar karanfili haşlayıp suyunu aşureye koyun .)
4 su bardağı şeker
Yeteri kadar sıcak su
 
ÜZERİ İÇİN
 
Tarçın
Susam ( kavrulmuş )
Hindistan cevizi
Fındık ya da ceviz içi ( dövülmüş )
Kuş üzümü
Nar
 

14 Kasım 2013 Perşembe

BATİK ???

 
 
İdil 'in rengi solmuş bir taytı vardı : ben de bu şekilde değerlendirmek istedim.
Batik sayılır mı bilemiyorum ama batikimsi bir şey diyorum ben bu çalışmaya...
 

Silikondan kestiğim bu parçayla baskı yaptım (evde o vardı ). Ama şişe mantarıyla ya da başka bir şeyle de yapabilirsiniz.


Çamaşır suyuna batırıp ;


baskı yapacağım zemine bastırdım. İşte bu kadar ... 
 



Eskiden siyah bir kıyafete çamaşır suyu değdi mi açılan yerler pembe olurdu ; şimdi çamaşır suları da değişmiş renk açmıyor . Hem ace hem de domestos denedim ikisinde de iş yok ; ancak gri yapabildiler siyahı .

Ama yine de güzel oldu...


 


12 Kasım 2013 Salı

SABAH YÜRÜYÜŞÜNDEN KARELER ...


Bu aralar sağlıklı yaşamla ilgileniyorum. Egzersiz , dengeli beslenme , yürüyüş hayatımın vazgeçilmezleri oldu. Aşama aşama soktum bunları hayatıma bir anda geçiş yapsaydım şimdiye bırakmış olurdum herhalde ...
Üç hafta önce egzersizle başladım ;evde ısınma ve yer hareketleri . Bir hafta sonra egzersize yürüyüşü ekledim ; bu hafta ise yediklerime dikkat etmeye ve sağlıklı beslenmeye çalışıyorum fiziksel aktiviteyle birlikte...


Hayatımdaki bu değişiklikler çok ama çok iyi oldu. Kendimi gerçekten iyi hissediyorum. Hele ki yürüyüş çok iyi geliyor. Denizi seyrederek yürüyüş yapmak gibisi yok. Bu arada her sabah bu tabelayı görmezsem içim rahat etmiyor. Zaten sahile çıkana kadar da bir kilometreden fazla yürüyorum ; bir de dönüşü var bu gidişin ... Yani hatırı sayılır derecede yürümüş oluyorum.




Bu pelikan da sabah sabah ziyaret etmiş bizim taraf ı ( yani Güzelyalı ' yı  ) ... Herhalde Kuş Cenneti 'nden kaçmış.
Sonuç olarak bugün hava gerçekten mükemmeldi ; bahar gibi ... Ve deniz ; güzel hava ve yürüyüş bana çok ama çok iyi geldi ...
 



5 Kasım 2013 Salı

BOT SÜSLEMECE ...


Kokoşluk kız olmanın doğasından mı geliyor yoksa sürekli bu tip işlerle uğraşmamdan mı kaynaklanıyor isteği bilemiyorum ama nedense İdil bu yağmur botlarını çok sade buldu ve süslememi istedi. Benim de aklıma bir çok yerde kullanım alanı olan stickerlar geldi. 
Zaten her daim evde bulunuyor ; çünkü İdil çok seviyor ; ben de bu şekilde kullanayım dedim. 


Yağmurlu havada stickerların  akıbetinden emin olamasam da İdil çok beğendi ve mutlu oldu. Zaten benim için de önemli olan bu ...


Yine de şirin olmuşlar değil mi ? :)